Hayatımızın büyük bir bölümünü işimizde geçiriyoruz. Yaptığımız işe ve görevimize gerçekten odaklanıp, çalışıyor muyuz? Aslında Facebook veya Instagram sayfalarında dolaşmak, kişisel mesajlara veya telefonlara cevap vermek, son dakika haberlerine bakmak o kadar kolay ki, bu gibi faaliyetler ile ne kadar zaman kaybettiğimizin farkına bile varamıyoruz.
Pandemi öncesinde ofiste çalışma düzeni tüm çalışanlara bir disiplin sağlıyordu. Sabah belirli bir saatte masamızda olabilmek gibi; veya yöneticilerin dikkatini çok çekmemek adına bilgisayarın başında oturmak gibi… Ofis ortamında ekranlarımızı başkaları görebileceği için sosyal medya veya alışveriş sitelerinden biraz olsun uzak durabildik, kişisel ve sosyalleşme ihtiyaçlarımızı cep telefonlarımız ile kısa sürelerde karşıladık.
Pandemi ile evden çalışma modeline döndüğümüz günlerden itibaren, kısıtlı olan disiplin yerini büyük bir rahatlığa bıraktı. Önceleri kısa aralıklarla mobil cihazlarımızdan mesaj göndermek için harcadığımız zamanlar, artık bilgisayar başında geçirilmeye başlandı. Daha da kötüsü işimiz için harcadığımız süreler kısaldı ve kendimize daha fazla zaman harcamaya başladık. Hafta sonu programları için yazışmalar, sanal market alışverişleri, önceki günkü maç yorumları…
Önceleri ofis ortamlarında bile teslim veya proje tarihleri gecikiyordu. Pandemi döneminde sonuca ulaşmak daha da uzadı. Önceden olan mazeretlere yenileri eklendi. Verimlilik düştü, sonuç almak zorlaştı. Birçok sektör durma noktasına geldi, şirketler daha zor ve az üretebilir hale geldi, daha az kazanabildi, dolaylı olarak tüm ekonomik göstergeler negatif etkilendi.
Aslında hepimiz kaybetmeye başladık.
Tüm dünyayı derinden etkileyen yaşandığımız COVID-19 sürecini artık geride bırakmaya başladığımız dönemde, insanlar, şirketler ve ülkeler yaralarını sarmaya çalışıyor. Güçlü ekonomiler çok büyük hasar gördü ve toparlanmaları uzun zaman olacak. Daha zayıf olanlar ise varlıklarını sürdürme mücadelesinde ve yardım olmadan toparlanmaları oldukça zor gibi görünüyor.
Eski ekonomik güce ulaşabilmek, hatta daha da iyi bir duruma gelebilmek için girişimler başladı. Şirketler süreçlerini yeniden düzenliyor. İş yapış şekillerini yeni global ekonomik düzene göre değiştiriyor. Organizasyonda yapılanmalar, belirli alanlarda daralmalar, yeni alanlara yatırımlar planlanıyor. Pandemi sürecinde yaşananlardan ders çıkartarak, gelecekte olası durumları hazırlıklı karşılamak adına birçok konuda çalışılıyor.
Biz pandemi sürecinin hayatımıza getirdiği uzaktan çalışma modeli değil, heryerde, her şekilde çalışma modeline odaklanıyoruz!
Önlemlerin ve yasakların uzaktan çalışmayı zorunlu kıldığı ilk dönemlerde, birçok kişi ve firma hazırlıksız yakalandığı bu modele uyum sağlamakta çok zorlandı. Olmayan bilgisayar, internet bağlantısı, uzak erişim imkansızlıkları… Bu eksikleri tamamlayabilmek birbiri ile yarışa giren şirketler, bu durumdan en az etkilenerek kaldıkları yerden çalışmaya devam edebildiklerini savunuyor.
Zaman içinde şirketler ve çalışanlar bu modele uyum sağlayabildiklerini ispat ettiler. Kaldı ki bu günlerde konuyu daha ileriye doğru taşıyorlar ve hayatın normale dönmeye başladığı dönemden itibaren uzaktan çalışma modelini destekleyen ve bu modeli devam ettirecekleri söylemlerden kaçınmıyorlar. Eğer eviniz müsait ise veya yakında çalışabileceğiniz bir kahve dükkânı varsa neden olmasın? Sürekli büyüme hedefli şirketlerin, pahalı metrekareli ofislerini genişletmeye ihtiyaçları kalmadı. İşe gidip gelirken trafikte saatlerini harcayan çalışanlar da mesai bitiminde evlerine ışınlanmış gibi dönüş yapmış olmaktan memnun. İş ve özel hayat dengeleri değişti; memnuniyet arttı.
Gözlemlediğimiz o ki, önümüzdeki yıllarda hibrit çalışma modeli çok daha geniş kapsamlı uygulanacak. Haftada bir gün ofis ortamında ve ekiplerin yüz yüze iletişim sağladığı planlama veya değerlendirme toplantıları, kalan günlerde ise yüksek teknoloji desteği ile uzaktan çalışma modeli.
Çok çalışmak yeterli değil. İşinizin başında ne kadar zaman harcadığınız değil, bir sonuca en doğru ve ne kadar kısa sürede ulaşabildiğiniz bir dönem bizleri bekliyor. Bunun için de oldukça donanımlı olmanız gerekiyor; gerekli bilgi, sorumluluk, yetki ve teknoloji yardımı ile.
Özellikle uzaktan veya hibrit çalışma modelleri yeni disiplinler ve oto kontrol gerektiriyor.
Bilgisayar, yüksek hızlı internet bağlantısı, şirket sunucularına erişim için uzaktan erişim yetkileri, cep telefonu, mobil hat vb. Şirketler, çalışanlarını teknolojileri en iyi şekilde kullanacak şekilde donatmak durumunda. Bu işin kolay kısmı. Çalışanların ise, ofis ortamında olduğu gibi aynı disiplin ile çalışabilmeleri oldukça önemli.
Şirket yöneticisi olarak ölçülebilir etkin hedefler koyabilseniz ve en doğru şekilde değerlendirme yapabiliyor olsanız da aşağıdakilere benzer sorular her zaman aklımıza takılabilir:
ARGUS, sağlıklı veri toplayarak benzeri sorulara cevaplar bulabilmeniz ve doğru karar alabilmeniz amacı ile size katma değer yaratmak için geliştirildi.